Katarakt Nedir ?
15 Mayıs 2023


KATARAKT NEDİR ?

          Katarakt, göz içinde bulunan şeffaf doğal lensin zamanla saydamlığını yitirmesiyle oluşan bir hastalıktır. Özel türleri dışında çoğu katarakt yavaşça ilerler ve başlangıçta görmeyi engellemez. Ancak zamanla hastanın yaşam kalitesini düşürür ve nihayetinde görme düzeyini günlük yaşam faaliyetlerini engelleyecek kadar azaltabilir.

          Başlangıçta güzel bir aydınlatma veya gözlükler ile görme düzeyleri bir dereceye kadar yükseltilebilir ancak yukarıda belirtildiği gibi yaşam kalitesini düşüren bir kataraktın tedavisi ancak cerrahi ile mümkündür.

KATARAKTIN BELİRTİLERİ

  • Bulanık ve puslu görme
  • Geceleri görme düzeyinde azalma
  • Işığa hassasiyet
  • Okumak için eskiye nazaran daha fazla ışığa ihtiyaç duyma
  • Işık etrafında halelenme veya ışık saçılımında artış
  • Gözlük veya kontakt lens numara düzeyinde sık ve hızlı değişim
  • Sadece katarakt olan taraftaki göz ile bakarken çift görme
  • Renk algısında bozulma veya sararma

KATARAKTIN OLUŞUMU VE SEBEPLERİ

          Katarakt, göz içinde bulunan şeffaf doğal lensin bulanıklaşması demektir. Lens, gözün renkli kısmı olan irisin arkasında konumlanmıştır. Tıpkı bir fotoğraf makinesi lensi ve diyaframının görüntüyü fotoğraf filmine aktarması gibi iris ve şeffaf lens de göze gelen ışınları içinden geçirip odaklayarak görüntü algılama özelliği bulunan özelleşmiş bir göz içi sinir dokusu olan retinaya aktarır.  

          Kataraktın en sık sebebi yaşlanmaya bağlı aşamalı olarak gelişen lens hasarıdır. Yaş ile beraber lens esnekliğini yitirir, opaklaşır ve kalınlaşır. Bu süreçte lensin yapısını oluşturan protein ve lifler aşamalı olarak yıkılırlar ve saydamlıklarını yitirirler. Katarakt geliştikçe lensin içerisinden daha az ışın geçirmeye başlar. Lens, ışınların bir kısmını retinaya odaklayamaz ve retinaya düşen görüntü bulanıklaşır. Sonuç olarak görme kalitemiz düşer. Kataraktın yaşlanma harici diğer başlıca sebepleri: diyabet gibi toplumda görülme sıklığı giderek artan metabolik hastalıklar, delici veya künt travma, uzun süreli streoid kullanımı, geçmişte uygulanmış göz içi cerrahiler, genetik birtakım hastalıklar, romatizma hastalıkları ve göz içi enfeksiyonlardır. Yaşa bağlı oluşan katarakt asimetrik olabilse de sıklıkla çift taraflıdır. Diğer sebepler ile oluşan katarakt ise çoğunlukla tek taraflıdır. Çift taraflı kataraktlar asimetrik olabileceği için iki göz arasında cerrahi zamanlaması ve ihtiyacı açısından farklılıklar olabilir.

KATARAKT İÇİN RİSK OLUŞTURAN DURUMLAR

  • Yaşlanma
  • Diyabet
  • Sigara
  • Obezite
  • Güneş ışığına uzun süre maruziyet
  • Hipertansiyon
  • Geçirilmiş göz travması veya iltihabı
  • Geçirilmiş göz içi cerrahisi
  • Uzun süreli steroid kullanımı
  • Alkol

KATARAKTIN TANISI

          Tanı için göz hastalıkları uzmanı tarafından hastanın tıbbi geçmişi (geçirdiği cerrahiler ve/veya travmalar, kullandığı ilaçlar), belirti ve bulguları sorgulanır. Çeşitli fiziksel muayeneler ve testler uygulanır. Bunlar: görme keskinliği değerlendirmesi, yarıklı lamba biyomikroskopisi ile ön segment muayenesi, göz dibi muayenesi, göz içi basıncı ölçümüdür.

KATARAKTIN TEDAVİSİ

          Gözlük ile görme keskinliğinde artışın sağlanamadığı düzeydeki kataraktlarda tek tedavi seçeneği cerrahidir.  Okuma, TV izleme, araç kullanma gibi günlük faaliyetler etkilenmeye başladıysa cerrahi uygulanmalıdır. Kaide olmamakla birlikte birçok klinik, görme keskinliği seviyesi 5/10 ve altında ise cerrahi kararı vermektedir. Ancak kataraktın çeşidine göre (örneğin lens arkasında görülen arka kapsül altı kataraktta) görme keskinliği düzeyi bu eşik değerin üzerindeyse de cerrahi kararı verilebilir. Görme çok boyutlu bir duyudur. Katarakt, orta düzeyde bir aydınlatmada görme keskinliğini çok düşürmezken, gündüz şartlarında parlak bir havada araba kullanan bir hastada görme keskinliği ile birlikte renk ve kontrast algısını daha çok düşürebilir. Katarakt çeşidine göre bu durumun aksi de mümkündür (görme keskinliği ve kontrast algısı gece çok daha fazla etkilenebilir).  Bu sebeplerden ötürü ameliyat kararını hasta ve doktor birlikte alır. Hasta ameliyat olmak istemezse doktor tarafından düzenli olarak takibi yapılmalıdır. Ancak katarakt çok ilerlerse cerrahinin güçleşebileceği, komplikasyon olasılığının artabileceği ve sonuç görme keskinliğinin ameliyat zamanlamasından etkilenebileceği unutulmamalıdır. 

KATARAKT CERRAHİSİNDE VE SONRASINDA NE YAPILIR

          Temel amaç opaklaşmış doğal lensin içeriğinin temizlenmesi ve bunun yerine yapay bir göz içi lensinin yerleştirilmesidir. Ameliyatın iki ana işleminden biri olan opaklaşmış doğal lens içeriğinin temizlenip uzaklaştırılması aşamasında ultrason enerjisi kullanılır. Diğer ana işlemde ise yapay göz içi lensi hastanın kendi lens içeriğinin çıkarılmış olduğu doğal pozisyonuna yerleştirilir. Bunun için göze mikroskobik kesiler yapılır. Ameliyatın diğer basamaklarında mikrocerrahi bıçaklar ya da laser enerjisi kullanılabilmekle birlikte sonuç görme keskinliği ve hasta konforu açısından bu iki seçenek arasında fark yoktur. Yapay göz içi lens materyali ömürlüktür, belli bir süre sonra değiştirilmesi gerekmez. 

          Yapay göz içi lenslerinin monofokal (tek odaklı), multifokal (çok odaklı), torik (astigmatik), EDOF (odak derinliği artırılmış) olmak üzere birçok modeli mevcuttur. Her modelin kendine göre avantajı ve dezavantajı olmakla birlikte hasta beklentisine, alışkanlıklarına, uyumuna, gözde diğer hastalıkların varlığına göre hangi tür lensin takılacağına karar verilir. Hangi tür lens takılırsa takılsın iyi bir görme keskinliği elde edilmesi için kullanılacak lensin kalitesi ve güncelliği önemlidir.  

          Hastanın genel sağlık durumu, yaşı ve uyumuna göre ameliyat için genellikle lokal (enjeksiyonla, bölgesel) veya topikal (damlayla, yüzeyden bölgesel) anestezi tercih edilir (hasta genellikle uyutulmaz).

          Katarakt cerrahisi sonrasında hastalar genellikle (eğer ameliyat sırasında hasta uyutulmamışsa, gözde ek hastalık yoksa) aynı gün taburcu edilebilir. Katarakt cerrahisi sonrasında gözde birkaç gün boyunca rahatsızlık hissi olabilir. İlk hafta bitiminde hastaların büyük çoğunluğunda bu rahatsızlık hissi kaybolur. Birkaç hafta içinde iyileşme tamamlanır. Cerrahi sonrası göz damlaları haricinde ilk bir hafta içinde göze musluk suyu, sabun, şampuan da dahil olmak üzere yabancı bir madde teması olmamalıdır. Özellikle ilk bir ay içinde göze baskı yapabilecek hareketlerden kaçınılmalıdır (eğilmek, ağırlık kaldırmak, yüzükoyun yatmak, ıkınmak, gözü ovalamak vb). Bunun için ilk bir hafta gece ve gündüz olmak üzere göze bandaj veya koruma kalkanı uygulanır. Birinci haftadan birinci ay bitimine kadar gündüzleri olmasa da gece uyurken koruma uygulamaya devam edilir. Cerrahi sonrası en az bir ay süreyle göz damlaları kullanılır. Gerekirse ağızdan tedavi ile de desteklenebilir. Hastadan en az bir ay süreyle tozlu ortamlardan sakınması, süpürge temizliği, halı-kilim çırpma gibi faaliyetler yapmaması istenir.

          Katarakt cerrahisi güvenli bir cerrahi olmakla birlikte çok düşük bir olasılık da olsa kanama ve enfeksiyon riski mevcuttur. Katarakt cerrahisi, ailesinde retina dekolmanı öyküsü bulunan, gözün ön ve arkası arası mesafesi uzun olan, retina yırtığı nedeniyle laser tedavisi geçirmiş olan hastalarda daha çok olmak üzere retina dekolmanı riskini artırır.

          İki gözüne de katarakt cerrahisi planlanan hastanın bir gözü ameliyat edildikten sonra ameliyat edilen göz iyileşmeden diğer göz ameliyat edilmemelidir.